Reptilianlar Ve Anunnaki Irkları Savaşı
«Illuminati; dünyayı yöneten komite, binlerce yıl önce dünya dışından gelen sürüngen-Reptelian- bir ırk ve insanların üremesi sonucu ortaya çıkan melezlerden oluşur.» David IckeReptilianlar için,Dinosauroids,İzardmen, Draconialılar ve Saurialılar ve İslami adıyla Cin gibi ifadeler de kullanılmaktadır. Sürüngen insanımsılar, doğaüstü güçlere sahip ve zekaca çok gelişmiş sürüngen-insan karışımı varlıklardır.
Reptilianlar ve Anunaki Irkları Arasında Yapılan Savaş
Dünya Tarihi ve dünyada geçmişte yaşanan olaylar her zaman biz insanlar için merak konusu olmuştur.Dünyanın geçmişi sırlarla doludur. Bir de çok eski zamanlara bakıldığında gerçekten hayrete düşeceğimiz teorilerle karşılaşmaktayız.Aslında bu anlatılanların bir çoğu teoriden daha çok çok bilgiye dayanmaktadır.Ele geçirilen eski tabletlerde yazanlar bunu kanıtlar nitelikte. Bildiğiniz üzere çok eski kadim zamanlar hakkında anlatılan bilgiler ya mağara duvarlarına ya da Tabletlere yazılmış olan ve günümüze kadar ulaşmış eserlerdir.Bazıları dil uzmanları tarafından okunabilmekte bazıları ise bilinmeyen ve yok olmuş bir dil olduğundan dolayı okunamamaktadır.Ancak okunamayan birçok tablet üzerinde dil bilimciler çalışmaya devam etmekte ve kaybolmuş unutulmuş olan bu dilleri çözmek için büyük çaba sarfetmekteler.
Hazırlamış olduğumuz bu makalede Samanyolu galaksimizdeki evimiz olan Güneş sistemimizin nasıl var olduğunu ve çok eski zamanlarda Güneş sistemimizde yaşanmış olan olayları sizlere aktaracağız.
Bugüne kadar okumuş ya da izlemiş olduğunuz kitap ve belgesellerden çok daha farklı bir anlatım tarzıyla sizlere aktarmaya çalışacağız.
Makaleye giriş yapmadan önce kısa bir bilgi vermek gerekirse bugün Bu makalede okuyacağınız bilgiler, medyumlar ve telepatlar tarafından uzaylı varlıklarla iletişim sonucu alınan bilgilerden ve Sümer tabletlerinde yazılanların karışımından oluşmaktadır .
Tarih Öncesi Güneş Sisteminin Durumu
Bildiğiniz üzere Güneş sistemimiz, Merkür, Venüs ,Dünya, Mars ,Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün olmak üzere 8 gezegen ve sonradan gezegen sınıfından çıkarılarak cüce gezegen sınıfına konulan Plüton dan oluşmaktadır.Ayrıca gezegenlerin uyduları ve astroid kuşağı da Güneş sistemimizde bulunmaktadır .
Peki günümüzden çok eski zamanlara yani dört milyar yıl öncesine uzanacak olursak Güneş sistemimiz ne şekildeydi ?
4 milyar yıl önce Güneş sistemimizde evimiz, Yuvamız, üzerinde yaşadığımız Dünyamız yoktu Peki Hangi gezegenler güneş sistemimizde bulunmaktaydı? 4 milyar yıl önce sistemimizde bulunan gezegenlere bakmadan hepinizin aklını kurcalayan bir soruya cevap vermek istiyorum. Tabii ki aklınızı kurcalayan sorusu olsa gerek...
"4 milyar yıl önce Güneş sistemimiz hakkında bu bilgiler nereden geliyor ve kim tarafından biliniyor ?"
Tabii ki anunakiler zamanında yazılmış olan Sümer tabletlerinden ve günümüzde yaşayan Dünya dışı varlıklarla irtibatta bulunan bilgi alan kişilerin anlattıklarından.
Dünya dışı varlıklar dan bilgi alan medyumların Sümer dilini bilmedikleri aşikârdır.Ancak bu kişiler tarafından anlatılanlar Sümer tabletleri ile karşılaştırıldığında örtüşüme ve benzerlikler göstermektedir.Bahsettiğim yollardan alınan bilgilere göre gezegenlerin bildiğiniz isimlerini ve bu gezegenlere Anonakilerin ne isimler verdiklerine Bir bakalım.
Günümüzden 4 milyar yıl önce Güneş sistemimizde bulunan gezegenlerin bildiğimiz adları ve Anonakilerin bu gezegenlere vermiş olduğu adları saydık.Ancak dünyamızın olması gerektiği yerde "Tiamat" adında bir gezegen bulunmaktadır. .Tiamat 11 uydusu olan bir gezegen olarak Sümer tabletlerinde geçmektedir.Ayrıca Sümer tabletlerinde Satürn'ün gaga isimli bir uydusunun olduğu ancak bu uydunun zaman içerisinde satürnden uzaklaşarak kendi yörüngesini belirlediğinden bahsedilmektedir. .Günümüzde Bu Gaga uydusu bizim çok yakından tanıdığımız Plüton dur.
Merkür(Mummu)
Venüs(Nahamu)
Mars(Mahmu)
Tiamat(Şu an güneş sistemimizde bulunmuyor 11 uydusu olduğu söyleniyor)
Jüpiter(Kişhar)
Satürn(Ansar)
Uranus(Anu)
Neptün(Ea)
Nivrum?
Güneş sistemimizde Ayrıca bir" Nibur" denen ve yörüngesi çok farklı olan bir gezegen daha bulunmaktadır.Güneş etrafındaki dönüşünü 3600 yılda bir tamamlamaktadır ancak Güneşin etrafındaki dönüşünü sürdürürken belli dönemlerde Güneş sisteminin içine girip tekrar çıkış yaparak uzaklaşmaktadır.
Bildiğiniz üzere nibiru gezegene Ayrıca "marduk" adı da verilmektedir ve nibiru gezegeni üzerinde Anunnakiler denen uzaylı yaşam formlarının olduğu ve Anunnakilerin Niburudan geldikleri eski Sümer tabletlerinde de yazılmaktadır. Niburu gezegenine neden marduk deniliyor diye soracak olursanız hemen açıklayayım.
Esasında Sümer dilinde bahsedilen Niburu ,Babil dilinde "Marduk" olarak bilinmektedir. Bunun nedeni de milattan önce 2200 yılında kendi içlerinde yaşamış oldukları bir savaşta Anunakilerden bir varlık olan Marduk'un zor kullanarak Niburu'nun kontrolünü ele geçirmesi ve Anun denen diğer bir varlıktan Niburu'yu almasından sonra gezegene kendi adını vermesinden kaynaklanmaktadır .
Sizlere vermiş olduğum bu bilgiler günümüzde arkeolojik kazılar sonucu bulunan Sümer tabletlerinin okuması sonucunda ortaya çıkmıştır.
Şimdi isterseniz Sümer tabletlerinde Yazılanlara geçiş yapmadan önce, size sürüngen yani reptilian ve insan ırklarının Evrensel boyutta ne şekilde anlatıldıklarını aktaralım daha sonra Sümer tabletleri ne geçiş yapalım .
ilk öncelikle sürüngenlere bakacak olursak,
Sürüngenler Evrensel boyutta tüm varlıklar tarafından Reptoitler olarak bilinir.Orion takımyıldızının da bulunan AUN gezegeninde insanlardan çok daha önce yaratılmışlardır. insanlardan daha önce yaratıldıkları dan dolayı teknolojik olarak aşırı bir üstünlükleri bulunmaktadır. Hatta daha açık şekilde bahsetmek gerekirse insanlar yaratıldığında sürüngenler uzay gemileriyle galaksileri kolonileştirmekteydi.
Yılanlar, Ejderhalar ve kertenkeleler olarak bilinen bu sürüngenler, farklı boyda ve farklı renklerde olabilirler .
Yeşil kahverengi siyah ya da bu renklerin karışımı şeklinde gözükebilirler. Gözleri ise Kızıl yeşil ve kahve yeşil karışımıdır.Tenleri pullarla kaplıdır soğuk ve pürüzsüzdür.Ayrıca sürüngenler saf DNA lifine sahiptirler.Sürüngenlerin yaratıldığı ve ilk varlık oldukları gezegen Orion takımyıldızı içerisinde bulunan "Silkme Dragoni" yıldız sistemidir.Sürüngen ırk birçok Yıldız sistemini ve gezegeni koloneleştirmiştir .Ancak bu sürüngenlerin yaratılışında olan bir durumdur. Yani yaratılış mitlerinde istedikleri Galaxyi ele geçirme ve yıldızları kolonileştirme, orada yaşayan Irklar köleleştirme ya da yok Etme hakkına sahip olduklarına inanmaktadırlar.
Sahip oldukları bu mit yüzünden evrende büyük yıkımlar oluşmuş ve birçok varlık ölmüştür. Ayrıca yaratılışta sürüngenlerin karanlık tarafı ,insanların da aydınlık tarafı temsil etmek için yaratıldığına inanılmaktadır.Mitolojide adını sıkça duymuş olduğunuz sürüngen varlıklar ve Ejderhalar ve Repdoit denen ırkın soyundan gelmektedirler.
İkinci olarak insanlara bakacak olursak
insan ırkı ilk olarak Laryan takımyıldızında bulunan Vegan yıldız sistemindeki Aryon gezegeninde yaratılmışlardır .insanların yaratılış Miti yani amacı ,sürüngenlerinkinden çok daha farklıdır.
Sürüngenlerin amacı yok etmeye yönelikken, insanlarınki ise istedikleri gezegeni veya yıldızı kolonileştirebileceği,ancak başka ırklarla karşılaşırsa onları yok etmeden Barış yaparak uyum içersinde yaşamasıdır.insanlardır sürüngenler gibi saf DNA liflerine sahip bir ırktır .
Evrensel boyutta saf DNA lifine sahip olmak demek, başka bir ırkla melezleşmeden direk insan olarak yaratılmış demektir .Peki sürüngen ırk ve insan ırkı arasındaki mücadele Yani savaş nasıl başladı diyecek olursanız. insanlar sürüngenlerden çok daha sonra yaratıldıkları dan dolayı teknolojik olarak çok geri kalmış bir ırktır.Ancak zaman içersinde yavaş yavaş gelişir Aryon gezegeninden dışarıya yolculuk Edebilir hale geldiklerinde bu durum sürüngenlerin dikkatini çekmiştir. Sürüngenler bu durumu kendilerine bir tehdit olarak görmüşler ve insan ırkı gelişirse tüm Galaxy ele geçirebilir ve kendileri için yaşam yeri kalmayacağına düşünmüşlerdir.
Birlikte uyum içinde yaşayan sürüngenler ve insanlar için ayrım noktası İşte bu düşünce ile birlikte ortaya çıkmaya başlamıştır.ilk zamanlarda sürüngenler insanlar için çok büyük bir tehdit oluşturmadılar.Ancak her zamanki davranışları gereği sahip oldukları yeteneklerini kullanarak insanların içine sızdılar ve insanlar içerisinde ikilik çıkartmaya başladılar.
insanların birbirlerine düşman olmasını sağladılar ve bunları yaparken bir yandan da iyi görünmek adına kendi teknolojilerinden 1 bölümünü insanlarla paylaşıyorlardı.işte bu olaylar insanlığın bölünmesinde çok büyük bir rol oynamıştır. Bazı insanlar teknolojik açıdan gelişmek isterken bazı insanlarda ruhsal açıdan gelişmek istiyorlardı. Bu ayrımcılığın ardından insanlar arasında bir iç savaş başladı .Hatta bu savaş tüm insanların yok olmasını sağlayacak kadar ilerlemişti .Zaten günümüzde tarih kitaplarına bakıp Geçmişe göz atarsak yaşanan tüm savaşlarda sürüngen ırkın etkisi yani bu taktiği fazlasıyla görünmektedir. Öncelikle ikilik yaratıp, sonra yıkıma yol açmak için bir tarafı tutmak.
insanlar Aryon gezegeninde yapmış oldukları savaş sonrasında kendi kendilerini yok etmeye ramak kalmışken Galaktik Fedarasyon üyeleri,İnsanları bu gezegenden alarak "Sirius"Gezegeni ne yerleştirilmişlerdir.
Ama bu kez sürüngenlerin insan gelişim sürecine hiçbir şekilde karışmalarını da izin verilmemiştir .
Bu plan gayet başarılı olmasına olmuştu ama ortaya yeni bir sorun çıkmıştı.Fiziksel varlık olarak yaşamak isteyen insanlar da enerjisel yani ruhsal varlık halinde yaşamak isteyen insanlar birbirleri ile anlaşmazlık halinde düştüler.İşte bu olay üzerine fiziksel varlık olarak yaşamak isteyen insanlar sürüngenlerin kontrolü altında bulunan "Aun "gezegenine geçtiler ve orada "Orion" insanları olarak yaşamlarına devam ettiler Diğer ruhsal yani enerjisel olarak yaşamak isteyen insanlar ise Tiamat gezegenine yerleştirildiler.
Orion insanları olarak hayatlarına devam eden grup, sürüngenlerin baskısından kurtulmak için "karanlık Birlik" adı altında kurulmuş oldukları birliklerle sürüngenlere karşı mücadele verirken bir grup" Nordik" insan bu mücadeleye katılmayarak "Tiamat" gezegeninde ruhsal varlık olarak yaşamak isteyen insanlara katıldılar .
Bu durum sonrasında Tiamat gezegeninde yaşayan insan varlığından haberdar olan sürüngenlerde tiamat gezegenine geldiler .Ancak bu gelişleri Barış içerisinde görünüyordu ve uzun zaman boyunca Tiamat gezegeninde insan ve sürüngenler birlikte Barış içersinde yaşadılar.işte sürüngen ve insan ırkı arasındaki çekişmenin nasıl başladığının hikayesi budur.
Şimdi artık Tiamatta yaşananlara ve Tiamat gezegeninin yok oluşuna isterseniz yavaş yavaş bir geçiş yapalım.
Günümüzden 18 milyon yıl önce Güneş sisteminde bulunan Tiamat gezegenin üzerinde "insanlar ve sürüngenler" diye tabir edilen varlıklar yani reptilianlar ,birlikte barış içersinde yaşamlarını sürdürmekte idi .Ancak sürüngen ırk insan ırkı ile birlikte yaşamak istemedi ve insanları yok etmeye kalkıştı.Sürüngen ırkın bu davranışından memnun olmayan "Galaktik Federasyonu" üyeleri Tiamat gezegeninin yok edilmesi ve insan ırkının oradan alınmasının kararını aldılar.
İnsanların Tiamat gezegeninden ayrılmasından sonra galaktik federasyon Tiamat gezegeninin yok edilmesi için" Niburu" gezegeninde yaşayan Anonakileri görevlendirdi.Niburu gezegeninde yaşayan Anonakilerin görevi almasından sonra Nibiru gezegeni ile birlikte güneş sistemi içinde olan yolculukları başlamış oldu.Zaten bu görevin Anonakilere verilmesinin tek nedeni Niburu gezegeninin yakın bir zaman içerisinde Tiamat gezegenine çok yaklaşacak olmasından kaynaklanmaktydı.
Şimdi Sümer tabletlerinde bu yolculuğun başlaması hakkında Anonakilerden Anon'un yazmış olduğu yazıya bakacak olursak ."Görevi aldıktan sonra güneş sistemi içerisine doğru olan yolculuğumuz başlamış oldu. Yok etmemiz gereken gezegen olan Tiamat gezegeninin 11 adet uydusu bulunmaktaydı. Gezegenimiz Güneş etrafında çizmiş olduğu yörüngeden dolayı güneş sistemine arkadan giriş yaptık .Satürn'e yaklaşırken Satürn'ün kütle çekiminin bizi Tiamat gezegenine paralel bir yere getirmesi için yani sürüklemesi için elimizden geleni yaptık ve amacımızı gerçekleştirdik. Artık Tiamat gezegenini yok edebilirdik."
Peki güneş sistemimize giren Niburu gezegeninin Güneş sisteminde bulunan gezegenlere nasıl bir etkisi oldu?
Sümer tabletlerinde anlatılanlara göre Güneş sistemimize arkadan giriş yapan Niburu gezegeninin kendi ekseninin tersine dönen dört adet uydusu bulunmaktaydı.ilk karşılaştıkları gezegen" Ea" yani bilinen adıyla Neptün'dü.Niburu ,çekim gücü çok yüksek olan bir gezegen olduğundan dolayı neptün'ün yüzeyini tümsekleştirmeye başladı ve sonunda bu tümsek neptünden koptu.
Kopan Bu parça Neptün'ün uydusu Tiritone uydusunu oluşturdu bildiğiniz üzere tritone uydusu Güneş sistemimizde bulunan Tüm gezegenlerin tersine dönmektedir.Neptünden sonra uranüse yaklaşan Nibiru ,çekim kuvveti ile uranüs'ün kendi ekseni etrafındaki dönüş ekseninde eğikliğe yol açtı.Aynı zamanda uranüs'ün uydularından üç tanesini alarak kendi uydu sayısını 7'ye çıkardı. Daha sonra Niburu, Jupiter ve Satürne yaklaşarak bu gezegenlerin güneş etrafındaki yörüngelerini çarpıttı.
Ayrıca Okuyun
- Dünyada Yaşamış Kadim Irklar ve Yedi Kök Soy
- Enki'nin Tabletleri - İnsanoğlu ve Anunnaki'nin Eski Sırları
Satürn'ün yörüngesinde bulunan ve Satürn'ün en büyük uydularından biri olan Gaga uydusu Niburunun etkisiyle Satürnden uzaklaşarak güneş sistemi etrafında kendisine bir yörünge oluşturdu Satürnden ayrılan Gaga uydusu günümüzde Plüton olarak bilinmektedir. Jüpiter'in çekim gücünden yararlanan Anonakiler, Tiamat gezegenine Çok yaklaştı .
11 uydusu olan Tiamat gezegeni son derece Sulak bir gezegendi ve Niburunun 7 uydusunun hepsinin Tiamat gezegenine çarpmasıyla da Tiamat gezegeni Ortadan ikiye ayrıldı.Bu olay Sümer tabletlerinde" Emuna "da yazmaktadır.
ikiye ayrılan tiamat gezegeninin küçük parçası daha sonra Anunakiler tarafından patlatıldı .
Bu patlamanın etkisiyle şu anki bildiğiniz astroid kuşağı oluşmuştur. Hatta astroid kuşağında bol miktarda bulunan donmuş buzulun da Tiamat gezegeninden etrafa saçılan sulardan oluştuğu söylenmektedir.
Peki Tiamatın parçalanan diğer parçası ne oldu diye soracak olursanız alacağınız cevap Dünya olacaktır.Şuan üzerinde yaşadığımız ve bize ev sahipliği yapan dünyamız Tiamatın parçalanan .büyük parçasıdır.
Peki bu parçalanma sırasında Tiamatta yaşayan sürüngen Irk reptilianlar ne yaptı ?
Niburunun geldiğini gören reptilianlar Tiamatın yok edileceğini çok iyi biliyorlardı .Bundan dolayı daha önceden ileri teknolojik silahlarla donatmış oldukları Tiamatın "Maldek" uydusuna geçiş yaptılar.Anonakilerin Tiamatı yok etmesinden hemen sonra maldek gezegeninden yoğun nükleer saldırı başlatan reptilianlar Anonakilerin gücüne çok fazla dayanamadılar ve yok oldular. ancak yok olana kadar Niburunun koruyucu kalkanlarını da çok ağır hasar vermeyi başardılar.
Maldek Yok olmadan önce uzay gemileriyle kaçmayı Başaran bir grup Reptelian ,güneş sistemimizi terk ederken Venüs ve Mars gezegeninde bulunan diğer insan kolonilerine de saldırı yaparak Orada bulunan yaşamı sonlandırdılar. Maldek gezegeninden geriye kalan Parçalar da bugünkü bildiğiniz adıyla astroid kuşağına dahil oldu Yani günümüzdeki adroid kuşağını Tiamat gezegeninin bir parçası ve maldek oluşturmaktadır .
Biraz önce bahsettiğim üzerine Tiamatın Sulak bir gezegen olduğunu bilmekteyiz ve parçalanınca yüzeyinde bulunan sular uzaya yayıldı .İşte bu sularda birçok Kuyruklu yıldızı oluşturmuştur .Hatta en çok bilinen Halley kuyruklu Yıldızı da Tiamat gezegeninin bir parçasıdır. Savaş kararı veren galaktik federasyon, Savaş başlamadan önce insan ırkını Tiamattan alıp Venüs Mars ve güneş sistemi dışında başka bir gezegene yerleştirdi. Ancak Venüs ve Mars a yerleştirdikleri insan ırkının Maldekten kaçan reptilianlar tarafından yok edildiğinden bahsedilmektedir.
Görevi tamamlayan Anunaklar Nibiru gezegeni yörüngesindeki yoluna devam ederek Güneş sisteminin dışına doğru olan yolculuğuna devam ederken, galaktik federasyon üyeleri ise güneş sistemi dışında bir yere yerleştirdikleri insanları Tiamat gezegeninden Kopan parça ya Yani Dünyaya getirip yerleştirilmişlerdir. Her şey normale dönmüştür.
Reptoid ırkından olan reptilianlar güneş sistemimizden uzaklaştırılmış ve insanlar güven içerisinde yaşayacakları dünyaya yerleştirilmişti. Ancak Yaşanan bu kadar olayın sonrasında hasar alan nibiru gezegeni ve anunnakiler tekrar dünyaya gelecekti ve bu gelişlerinde dünyada birçok olaya imza atarak insan ırkının gelişiminde büyük değişiklikler yapacaklardı.
İlhan Berat Yılmam