POTASYUM METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI
Hipopotassemi
Ekstrasellüler bir iyon olan sodyumun aksine potasyum intrasellüler bir iyondur.
Hipopotassemi nedenleri: Yetersiz potasyum alınması; kusma, ishal, fistül, tümör sekresyonları (villöz adenomlar), laksatif kullanımı, lavmanlar, provoke kusmalar gibi gastro-intestinal kayıplar; diüretik kullanımı, renal tübüler asidoz, ozmotik diürez (Diabetes mellitus gibi), mineralokortikoid fazlalığı (primer aldosteronizm, sekonder hiperaldosteronizm, Cushing sendromu, ACTH hipersekresyonu, steroid kullanımı) gibi renal kayıplar.
Semptomlar: Nöro-müsküler bozukluklar (kas zayıflığı, kas krampları, paresteziler, tetanik belirtiler, tetraparesteziler (çok defa kemik veter refleksleri kaybolmaz), tetrapleji ve solunum felci), merkezî sinir sistemi belirtileri (apati, letarji, somnolans ve irritabilite), gastro-intestinal belirtiler (iştah kaybı, bulantı, meteorizm, barsak krampları ve subileus), renal konsantrasyon yeteneğinde azalma (niktüri, poliüri, polidipsi). Bu sayılan semptomlar arasında en sık rastlananları ileri derecede kas halsizliği ve atonik subileus tablosudur. Dijital kullanan hastalarda görülen kardiyak aksidanlarm potassemiyle ilişkisi ilginçtir, çünkü bazan normal hattâ artmış serum potasyum değerlerine rağmen kardiyak belirtiler (dijital entoksikasyon belirtileri ve EKG bulguları) görülebilmektedir. Ancak âni potasyum kayıplarında kalp bulguları çabuk ortaya çıkmaktadır.
Tedavi
Potasyum verilmesi: Potasyumu enteral yoldan vermelidir. Potasyum kayıplarının karşılanması ve düzeltilmesi için potasyumun klorür, bikarbonat ve organik tuzları kullanılır. Alkalozlu hastalarda KC1 yeğlenmelidir. İnce bar-saklarda çözülen KC1 preparatları jejünal ülserlere yol açabildiği için depo etkili ve yavaş çözünen K preparatları onun yerini almaktadır. K-Enteric 300 mg potasyum değerinde 572 mg KC1 içerir, günde 3×2-4 tablet verilir. K-Enteric verilen hastalarda çok seyrek olarak abdominaljilere rastlamaktayız. O durumda ilâcın kesilmesi gerekir. Potasyumun öncelikle oral yoldan verilmesinin nedeni, hiperpotassemiyi önlemek ve karşılamak için kolaylık sağlamasıdır.
Parenteral potasyum verilmesi, ancak ağır hipopotassemi hallerine bağlı kalp ve barsak belirtilerinin ortaya çıktığı âcil durumlarda yeğlenmelidir. Bu amaçla KC1 solüsyonları (Kadalex % 0,20 g KC1 içerir) i.v. enfüzyon tarzında kullanılır. Hipopotassemide Kadalex uygularken potasyum defisitini yaklaşık olarak hesaplamaya çalışmalıdır. Bu hesaplamada normal potasyum miktarı, hastada erişilmesi gereken potassemi miktarı ile pH arasındaki ilişkiler göz önünde tutulmalıdır. İlke olarak, potasyum defisitini ilk 24 saat içinde gidermeye çalışmamalıdır, aksi halde daha tehlikeli olan hiperpotassemi durumu yaratılmış olabilir. Kadalex kullanırken sık sık potassemi ölçümü yapılmalı ve hastanın kliniği kontrol edilmelidir. Değiştirilebilir potasyum miktarı erişkin ve normal yapıdaki erkeklerde mmol/kg. olarak 39 – 49, kadınlarda 31 – 37 arasında değişmekte ve yaş arttıkça rakam küçülmektedir. Kaşektiklerde bu rakamlar erkekler için 23 – 32, kadınlar için 20 – 25 arasıdır. Vücut potasyumunun yaklaşık % 9 u kemiklerde, kıkırdaklarda, bağ dokusunda ve transsellüler sıvıda bağlı olarak bulunur, değiştirilemez.
Hiperpotassemi
Nedenleri: Aşırı miktarda potasyum alınması; yetersiz miktarda renal potasyum eliminasyonu (akut ve kronik böbrek yetmezliği, böbrek üstü bezi yetmezliği yani Addison hastalığı veya izole hipoaldosteronizm). Bunların yanında psödohiperpotassemi nedenlerini de gözden ırak tutmamak gerekir: Trombositozlarda, hiperlökositozlarda ve hemolitik kan örneklerinde potasyum ölçümleri yüksek değerler gösterir. Çünkü K intrasellüler bir elementtir ve vücuttaki total potasyumun % 98,6 sı intrasellüler ortamda bulunur.
Semptomlar: Hiperpotasseminin, kalbi diastol esnasında durdurduğu genellikle bilinir. En önemli tehlikesi budur. Hiperpotassemiye ait EKG bulguları iyi bilinmelidir. Yüksek ve “çadır biçiminde” T dalgaları uzamış PR mesafesi, genişlemiş QRS. Bu EKG değişikliklerinin serum potasyum değerleriyle direkt bir ilişkisi yoktur, çünkü nöromüsküler eksitabilite sadece ekstrasellüler kompartmandaki potasyumdan etkilenmemektedir. Bundan dolayıdır ki, EKG de görülen değişiklikleri mutlaka serum potasyum düzeyine bakarak kontrol etmelidir. EKG de ayrıca sinüzal bradikardi, AV blok, ekstrasistoller ile ventriküler taşikardi, ventriküler fibrilasyon ve kalp durması beklenebilir.Hiperpotassemi hallerinde serebral fonksiyonlar genellikle bozulmaz.
Tedavi
Etkenin ortadan kaldırılması: Diyet hatası düzeltilmeli, potasyum tutucu diüretikler (Aldactone, Aldactone-A, Plarenil) kullanılmakta ise kesilmeli, herhangi bir nedenle potasyum preparatı veriliyorsa bıraktırılmalıdır.
Âcil durumlarda ise: Hiperpotasseminin tehlikeli sonuçlarını karşılamak ve elektrofizyolojik etkileri hızla bloke etmek üzere 10 – 30 mi. i.v. % 10 luk Calcium gluconat (Calcium “Sandoz” Ampul) verilir, fakat etkisi dakikalarla ölçülecek kadar kısa sürer, zaman kazanmak için kalsiyum enjeksiyonları tekrarlanabilir. Hücre dışındaki potasyumu hücre içine sokmak amacıyla glikoz ile birlikte İnsülin kullanılır: 500 mi. % 10 luk glükoz içine 12 ünite kristali-ze insülin konarak 60 dakikada enfüzyon şeklinde verilir. Beher 2-5 g glükoz için 1 ünite insülin hesabıyla verilecek insülin miktarı 10-25 ünite arasında tutulur. Beklenen etki ancak 30 dakika sonra ortaya çıkar ve 4-6 saat sürer. Bu sırada 1-2 saat içinde 0,5-1,2 mmol potasyum düşüşü beklenir. Bu da yetmezse 50-100 mmol Sodyum bikarbonat i.v. verilerek kanın hızla alkalileştirilmesine çalışılır. Bu yöntem, potasyumun hücre içine sevkedilmesine yarar. Bunun da etkisi 1-3 saat sürer.
Diyaliz: Son ve en kesin çare peritoneal diyaliz veya hemodiyalizdir. Peritoneal diyaliz daha etkilidir, 36-48 saatlik bir peritoneal diyalizle 180-240 mmolpotasyum uzaklaştırılmış olur. Hemodiyalizle ise potasyumsuz bir diyalizat kullanılarak saatte 30-40 mmol potasyum uzaklaştırılır.
Profilâksi
Hiperpotasseminin akut kardiyak etkisi yukardaki yöntemlerle giderildikten sonra yeniden bir hiperpotasseminin ortaya çıkmasını önlemek için bazı hususlara dikkat etmek gerekmektedir: Beslenmede potasyum sınırlaması (günde 40-60 mmol), potasyum tasarruf ettirici diüretiklerin (spiralakton, triamteren, amilorid preparatları) ve ACE inhibitörleri ile beta blokerleri kullanılmaması gibi.